بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَلَا يَسۡـَٔلُ حَمِيمٌ حَمِيمٗا ١٠

Hiç bir yakın bir yakınını sormaz.

– İbni Kesir

يُبَصَّرُونَهُمۡۚ يَوَدُّ ٱلۡمُجۡرِمُ لَوۡ يَفۡتَدِي مِنۡ عَذَابِ يَوۡمِئِذِۭ بِبَنِيهِ ١١

Yalnız birbirine gösterilirler. Suçlu kişi; o günün azabından kurtulmak için oğullarını feda etmek ister.

– İbni Kesir

وَصَٰحِبَتِهِۦ وَأَخِيهِ ١٢

Eşini ve kardeşini,

– İbni Kesir

وَفَصِيلَتِهِ ٱلَّتِي تُـٔۡوِيهِ ١٣

Kendisini barındırmış olan sülalesini.

– İbni Kesir

وَمَن فِي ٱلۡأَرۡضِ جَمِيعٗا ثُمَّ يُنجِيهِ ١٤

Ve yeryüzünde bulunan herkesi. Ki nihayet kendisini kurtarsın.

– İbni Kesir

كـَلَّآۖ إِنَّهَا لَظَىٰ ١٥

Fakat ne mümkün, çünkü o; halis alevdir.

– İbni Kesir

نَزَّاعَةٗ لِّلشَّوَىٰ ١٦

Deriyi soyup kavurandır.

– İbni Kesir

تَدۡعُواْ مَنۡ أَدۡبَرَ وَتَوَلَّىٰ ١٧

Yüz çevirip arkasına döneni çağırır.

– İbni Kesir

وَجَمَعَ فَأَوۡعَىٰٓ ١٨

Malını toplayıp kap içinde saklayanı da.

– İbni Kesir

۞ إِنَّ ٱلۡإِنسَٰنَ خُلِقَ هَلُوعًا ١٩

Gerçekten insan; hırsına düşkün yaratılmıştır.

– İbni Kesir

إِذَا مَسَّهُ ٱلشَّرُّ جَزُوعٗا ٢٠

Başına bir fenalık gelince, feryadı basandır.

– İbni Kesir

AYARLAR
Okuyucu